Skip links

Dent Adal's

Kurumsal

DentAdaL’s Ağız Diş Sağlığı Polikliniği ilk olarak 2012 yılında Polatlı şubesi ile hizmet vermeye başlamıştır. 2019 yılında ise yeniden yapılanmaya giderek kadrosunu genişletmiş ve Ankara Çayyolu şubesini bünyesine katmıştır. Kliniğimizde tüm diş hekimliği branşlarında yüksek kalite de , uzman diş hekimleri kadrolarıyla ve personeli ile hasta memnuniyetini merkez alan bir anlayış çerçevesinde hizmet vermektedir. Hekimlerimiz hastalarına tedaviye başlamadan önce ne gibi aşamalardan geçeceğini ve hangi tedavi metotları uygulayacağının bilgisini vermektedir. Bu hizmet yöntemi, hastalarımızın sağlıklarını huzur içinde bizlere emanet etmelerine imkan sağlamaktadır. Hastalarımızın kliniğimizden sağlıklı ve gülerek ayrılması için; mutlu ekibimizle güvenli ve huzurlu bir aile ortamı yaratır, her hastamıza samimi, şeffaf ve dürüst davranırız. Çünkü gülüşünüz bizim için değerli….

Dent Adal's

Hizmetlerimiz

Lamina Tedavisi

Bonding Tedavisi

Diş Beyazlatma (Bleaching)

Çocuk Diş Hekimliği

Periodontal Tedaviler

Gömülü Diş Cerrahisi

Dent Adal's

Galeri

Dent Adal's

Sıkça Sorulan Sorular

Kanal tedavisi yapıldıktan ortalama 2 hafta içinde olan ağrılar normaldir, çünkü sinirler temizlenir kan kök uçlarında ödem oluşur ve o ödem geçene kadar ağrı yapar. Ana kanal tedavili dişin aylar sonra ağrı yapması ya da ağrının hiç geçmemesi dişte ekstra yan kanalların olduğunu yada dişin tekrar : Hihap yapmaya başladığını gösterir. Bu durum için diş hekimine tekrar gözükmeniz gerekmektedir.

Kanal tedavisi yapılan dişin madde kaybı yoksa ve dolgusu çok büyükse kırılma ihtimali çok yüksektir. Bu gibi durumlarda dolgunun üzerine porselen , zirkon gibi kaplamalarla dişin kırılması önlenir.

Doğru yapıldığı takdirde zararı olmaz.

Hayır. Diştaşı temizliği diş kaybına sebep olmaz. Aksine diş taşlarının temizlenmemesi diş eti ve kemik kaybı neticesinde diş kaybına neden olur

Normal yoğun diştaşı tabakasını kaldırıldığında dişlerimiz sıcak çay, soğuk su gibi etkenlerle karşılaştığı için bir süre hassasiyet yaşanabilir.

Diş çekimi sonrası ağız içerisinde oluşan yara dokusuna bağlı olarak ağrı hissedilmesi normaldir. Bu ağrı ilk gün nispeten normal olsada gün geçtikçe azalıp kaybolur. Fakat çekim sonrası ağrı azalmayıp her geçen gün daha da şiddetlenirse yara bünyesi enfeksiyon kapmış olabilir. Ağrıda artış hissederseniz mutlaka  doktorunuza danışın. Antibiyotikle ağrı kontrol altına alınıp veya gerekirse yara bölgesi temizlenerek ağrı geçirilir.

Herhangi bir şekilde endişe edilecek bir durum söz konusu olmaksızın çekim sonrası rutin yaşantımıza doktorun dikkat etmemizi söylediği şeylere uyarak devam edebiliriz. Ama genel olarak ekstra bir durum olmaksızın doktorumuzun çekim sonrası uymamızı söylediği kurullara dikkatle uyulursa şiddetli bir ağrı veya şişlik yaşanmadan yara bölgesi iyileşecektir.

Konumuna bağlı olarak geçici veya daha düşük ihtimalle olabilir. Burada önemli olan dişin köklerinin alltan geçen sinir ile ikişkisidir.

İmplant sonrası ağrı ve şişlik beklenen bir durumdur. İlk 3 gün şişlik artar ve daha sonrasında azalmaya başlar. Fakat ağrı ve şişliğin derecesi tamamen bireysel bir faktör olduğu için kişiden kişiye değişiklik gösterir.

İmplant tedavisi sitemik durumu engel teşhil etmeyen hastalara kemik seviyesi yetersiz olsa bile ilave işlemlerle birlikte uygulanabilmektedir.

Kemik genişliği ve yüksekliğinin değelendirilmesi sonucunda kemiz tozu gerekliliği hakkında bilgi verilmektedir.

Bilinçli olarak tedavisi yapılması mümkün olmayan sadece çocuklar için değil, yetikinlerde de uygulanan bu tedavi çeşiti alanında uzman anestezi doktorları ve diş hekimleri ile yapıldığında herhangi bir tehlike durumu ortadan kalkmaktadır

Sedasyon ya da Genel anestezi uygulaması ayrımında daha çok yapılacak işlemin çeşitliliği ve uygulama süresi etkin rol oynamaktadır. Birkaç diş çekimi içeren ve kısa süren işlemlerde sedasyonu tercih ederken; kanal tedavileri, dolgular ve çekimler gerektiren ve uzun süren tedavilerde derin sedasyon ya da genel anesteziyi tercih etmekteyiz.

Doğru dozlarda kullanıldığında florür çocuklar için güvenlidir, tavsiye edilir. Çünkü florürün diş minesini güçlendirme ve çürük önleme özelliği vardır. 6 aydan 2 yaşına kadar 500 ppm florür içeren çocuk macunlarının sürüntü şeklinde uygulanması ve diş fırçalamanın ebeveynler tarafından yapılması önerilmektedir. Yüksek çürük riskine sahip 2-6 yaş arası çocuklarda 1000 ppm konsantrasyona sahip macun ve yarım bezelye tanesi büyüklüğünde, 6 yaş ve üstü çocukların 1450 ppm konsantrasyona sahip macunların bezelye tanesi kadar kullanılması önerilmektedir.